Google Arama’nın Erişim Kısıtlamaları Üzerine Danny Sullivan ile Röportaj
Google Arama’nın dünya genelindeki sözcüsü Danny Sullivan, T24’ten Eray Özer ile gerçekleştirdiği söyleşide, Google tarafından yaklaşık 7 aydır uygulanan erişim kısıtlamaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sullivan, karşılaştıkları sorunları anlamaya çalıştıklarını ve durumu daha iyi hale getirmek için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.
“Geçtiğimiz bir yıl içinde iki büyük düşüş yaşadık. Biri 2024’ün ağustos ayında, diğeri ise bu yılın başında olmak üzere… Bu düşüş öyle sadece ‘düşüş’ kelimesiyle anlatılabilecek gibi değildi; doğru kelime belki de ‘çöküş’ olabilirdi. Çünkü özellikle Google Haber ve Google Keşfet’te rakamlar resmen sıfıra vurdu. Bunun sebebi neydi?”
Sullivan, bu soruya yanıt verirken, “Herhangi bir site için ayrıntıya girmem zor. Ancak daha genel bir bakış açısıyla konuşursam, bir sıralama değişikliği yaptığımızı ve bu değişikliklerin adımlarımızı yerel değil, küresel olarak belirlediğini söyleyebilirim. Tabii ki, geriye dönüp baktığımızda yaptıklarımızın bazı başka etkileri tahmin etmediğimiz şekilde olumsuz sonuçlar doğurmuş olabilir. Bu durumda kendimize şunu sorarız: Bunu daha iyi hale getirmenin bir yolu olabilir mi? Genel reçeteyi nasıl iyileştirebileceğimizi anlamaya çalışıyoruz.” diye yanıtladı.
Sullivan, genel olarak, çok çeşitli sorgular için işleri nasıl iyileştirebilecekleri konusunda bir eğilim olduğunu vurguladı. “Bu bahsettiğiniz durumlar da muhtemelen bu tür bir nedenden kaynaklanıyor. Zaten bu değişikliklerin ardından, sorunları anlamaya ve daha iyi bir duruma getirmeye çalışıyoruz.” dedi.
Diğer bir önemli nokta ise Google Keşfet ile Google Arama arasında bir ayrım yapmanın gerekliliği. Sullivan, “Keşfet, Arama’nın bir parçası ve bazen buradan büyük bir trafik gelir, sonrasında ise bu kaybolabilir. Daha sonra tekrar geri gelebilir. Yani, öne çıkaracağınız içerik bazı kriterleri karşılamıyorsa orada görünmez olursunuz. Fakat başka bir konu başlığında bu kriterleri karşılarsanız yeniden orada yer alırsınız.” ifadesini kullandı.
Bu nedenle, genel olarak mecralara “Keşfet’e bağlı kalmayın” önerisinde bulunduklarını belirtti. Sullivan, “Özellikle haber yayıncılığında bu durum zorluk yaratıyor, bunu anlıyorum. Çünkü buradan ciddi bir trafik alıyorsunuz. Ancak Arama kısmına kıyasla çok daha belirsiz bir alan burası.” diye ekledi.
Ayrıca, Sullivan, Keşfet için içerik seçeneklerini artırmaya devam ettiklerini vurguladı. “Başlangıçta içerikler sadece haberle sınırlıydı, fakat zamanla bu alan genişledi. Ayrıca, güncellemeler sonrası tam tersini yaşayanlar da mevcut. Bu durumu da göz önünde bulundurmak lazım. Gerçi, siz haber siteleri için genel bir değerlendirme yaptınız ama…” şeklinde ifade etti.
Son olarak, “Henüz öngöremediğimiz başka tuhaf bir şey yaşanmış olabilir. Bir sonraki güncellemeyle bu durumu aşabiliriz ve buradaki ayarlardan daha iyi bir performans elde edebiliriz.” diyerek sözlerini tamamladı.
“Türkiye özelinde şöyle bir durum var. Özellikle bağımsız yayıncıların büyük şirketler gibi bir mali yapısı yok. Dolayısıyla, SEO (arama motoru optimizasyonu) yapmak gerekliliği duyulursa, bunun için ekipler kurmak veya teknoloji ekipleri oluşturmakta zorluk çekiyorlar. Bu da onları yarışta geriye düşürüyor.”
Sullivan, mecraların arama motorunda görünürlük sağlamak için SEO yapmaları gerektiğini düşünmelerini istemediklerini belirtti. “Umarım bu sözlerim, amacımızın bu olmadığı konusunda sizi biraz rahatlatarak, SEO ile ilgili rehberimiz olduğunu hatırlatır. Sadece içeriğinize erişebildiğimizden emin olun. Bu, o kadar da zor bir şey değil. Bunu yapıyorsanız, fazla bir şey yapmanıza gerek yok. Ancak bazen insanlar farkında olmadan içeriklerini bloklayabiliyor. Bu da karşılaştığımız bir durum.” diye ekledi.
Sullivan, “Siz site haritalarından hoşlanmasanız da biz sizin yerinize bunu yapıyoruz. Belki sitelerde yapısal birkaç şeye dikkat etmekte fayda olabilir. Bunun dışında, okuyuculara doğru içerikleri sunmaya devam etmek yeterli. Ayrıca şöyle düşünün: Bu son aksaklıklara kadar büyük şirketlerin SEO yapması çok da etkilemiyordu. Demek ki sorun SEO yapmamakta değil. Yaşanan şey, bir sıralama değişikliği yapmamızla ilgiliydi ve bu değişiklik, belli kriterleri karşılamayan içeriklerde sonuç vermedi.” şeklinde sözlerine devam etti.
Sullivan, “Tekrar söylemek isterim ki, bu anlattıklarım yaşanan durumun peşine düşmemizi engellemiyor. Yapılan değişiklikle uyum sağlamayan içerikler var. Ancak bu durum, SEO yapmakla alakalı değil. İçeriğinizi doğru anlayabilmemiz için sürekli bazı değişiklikler yapmamız gerekiyor. Mesele bu.” diyerek sözlerini tamamladı. “SEO’nun anlamı yok demiyorum; yanlış anlaşılmasın. SEO’yu dikkate almakta fayda var, ancak bir zorunluluk değil.”
