Ece Gürel’in Trajik Ölümü ve Ardındaki Gizemler
Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra yaralı halde bulunan Ece Gürel, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Genç kadın, ardında birçok soru işareti bırakarak hayatını kaybetti. Ön otopsi sonuçlarına göre, hipotermi ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar nedeniyle yaşamını yitiren Gürel’in ruhsal alanlara olan ilgisi, ölümündeki gizemleri daha da artırdı. Özellikle son yıllarda görünürlüğü artan ‘ruhani pazarlamacılar’, insanların gerçek yaşamdan uzaklaşarak hayal dünyasına sürüklenmesine neden olduğu sıkça dile getiriliyor.
Bu tür dolandırıcılar genellikle “sonsuz mutluluk, maddi manevi tüm güçleri kendinize çekebilirsiniz, çakralarınızın kapalı olması tüm şanssızlığınızın sebebi” gibi cazip söylemlerle insanları manipüle ediyor. Peki, umut tacirleri insanları nasıl kandırıyor? ntv.com.tr’ye konuşan Psikiyatrist Prof. Dr. Hakan Türkçapar, bu konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ece Gürel’in Kayboluşu ve Şüpheli Ölümü
36 yaşındaki Ece Gürel’in ölümü, Türkiye gündemine oturdu. Gürel’in ardında bıraktığı pek çok soru işareti, bu olayı uzun süre tartışacağımızı gösteriyor. Ece Gürel, 2 Mart Pazar günü yürüyüş yapmak amacıyla gittiği Belgrad Ormanı’nda kayboldu. Dört gün sonra sağ olarak bulundu, ancak hastanede tedavi altına alındıktan sonra hipotermi nedeniyle yaşamını yitirdi. Gürel’in şüpheli ölümü, çok sayıda iddiayı beraberinde getirdi. Genç kadının astrolojiye ve tarota olan ilgisi, ölümüyle ilgili ana şüphe olarak öne çıktı.
Gazeteci Emrullah Erdinç, ön otopsi raporuna dayanarak Gürel’in Belgrad Ormanı’na çığlık terapisi için gittiğini öne sürdü. Sosyal medya platformlarında ise Gürel hakkında çok sayıda teori ve iddia ortaya atıldı. Kimi kullanıcılar, Gürel’in şamanist deneyimler yapmak için ormana gittiğini ve burada şaman ayinlerinde kullanılan yoğun uyuşturucu etkili ‘ayahuasca’ çayı içtiğini savundu. Bazıları ise, Gürel’in astral seyahat yaparak ruhunun bedenine dönemediği için yaşamını yitirdiğini ileri sürdü. Birçok kişi, metafizik unsurların Gürel’in yaşamına son verdiğini öne sürdü.
Belgrad Ormanı ve Ruhani Dolandırıcılık
Belgrad Ormanı, İstanbul’da yürüyüş yapmak için en önde gelen ve güzel noktalarından biri olmasının yanı sıra, aynı zamanda pek çok ‘ruhani yolculuk’ safsatalarıyla insanları dolandıranların da sıkça ziyaret ettiği bir yer olarak biliniyor. Dolandırıcılar, Belgrad Ormanı’nın altında ‘yatırlar’ bulunduğunu, ormanın birçok gizem barındırdığını ve ruhsal yolculuk için en uygun nokta olduğunu iddia ederek buraya yürüyüşler düzenliyor. Dolayısıyla, Belgrad Ormanı, ruhsal bir yolculuk alanı olarak pazarlanıyor.
Ece Gürel’e astroloji eğitimi veren Hale Özen, genç kadının kurşun dökme, tarot ve şamanik eğitim aldığını belirtti. Özen, Gürel’in son 2-3 aydır yoğun bir duygusal süreç yaşadığını, konulara takıntılı bir yaklaşım sergilediğini ifade etti.
Ruhsal Yolculuk Tuzağına Düşme Nedenleri
Peki, insanlar bu ‘ruhani yolculuk’ tuzağına nasıl düşüyor? Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Hakan Türkçapar, ntv.com.tr‘ye yaptığı açıklamalarda, bu tür inançların eğitim seviyesiyle bir bağlantısının olmadığını vurguladı. Türkçapar, bu inançların “Ya tutarsa, ya gerçekse” düşüncesiyle beslendiğini belirtti:
- “İnsanlar özellikle belirsizlik, korku veya çaresizlik hissettiklerinde, hızlı ve mucizevi çözümler sunan yaklaşımlar cazip hale gelir.”
- “Plasebo etkisi nedeniyle bazı kişiler, bu yöntemlerin işe yaradığını hissedebilir ve başkalarına da önerebilir.”
- “Ancak bilimsel temeli olmayan bu tür inançlar, özellikle ruhsal rahatsızlığa yatkın kişiler için ciddi riskler taşır.”
Dolandırıcıların Kullanım Stratejileri
Prof. Dr. Türkçapar, ruhsal yolculuk iddialarıyla insanları kandıran kişilerin genellikle antisosyal ve psikopat eğilimler gösterdiğini belirtti. En tehlikeli durumun, bu vaatlere inanan kişilerin de psikolojik sorunlar yaşayan bireyler olması olduğunu ifade etti. Sosyal medya platformlarının bu inançların hızla yayılmasına katkıda bulunduğunu da vurgulayan Türkçapar, dolandırıcıların insanların hangi duygularını istismar ettiğini şu şekilde açıkladı:
- “İnsanların korku, üzüntü, şaşkınlık gibi yoğun duygusal durum yaşadıkları anlar büyük zaaflarıdır.”
- “Bu tür duygular içindeki bireyler telkine daha açık hale gelir ve dolayısıyla sahte uygulamaların etkisi altında kalabilirler.”
- “Başlangıçta iyi geldiği sanılan yöntemler, ruhsal yatkınlığı olan bireyler için ciddi sorunlara yol açabilir.”
- “Özellikle psikoz riski taşıyan bireyler, aşırı ritüeller ile psikotik bir rahatsızlık yaşayabilir.”
