İstanbul Belgrad Ormanı’nda Kaybolan Ece Gürel Hayatını Kaybetti
İstanbul Belgrad Ormanı’nda Kaybolan Ece Gürel Hayatını Kaybetti
İstanbul’un Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra sağ olarak bulunan peyzaj mimarı Ece Gürel, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Ailesi ve sevenleri, onun sağ salim bulunmasını umutla beklerken, acı haberle sarsıldılar. Müge Anlı’nın canlı yayınında, cenazesi Adli Tıp Kurumu’na gönderilen Gürel’in otopsi raporundaki ilk bilgiler açıklandı. Genç kadının, uzun süre aç ve susuz kalmasının neden olduğu çoklu organ yetmezliği sonucu hayata veda ettiği öğrenildi.
Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu trajik olayın ardından, Oğuzhan Uğur da yapılan yorumlara isyan etti. İstanbul Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan sonra 4 gün boyunca aranan ve donmak üzereyken bulunan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel, kurtarıldığında tüm Türkiye rahat bir nefes almıştı. Ancak hastaneye kaldırıldıktan yaklaşık 24 saat sonra yaşam mücadelesini kaybetti.
Olay, 2 Mart 2025 Pazar günü başladı. “Biraz hava alacağım” diyerek evinden çıkan Ece Gürel, Belgrad Ormanı’na gideceğini belirtip ortadan kayboldu. Kendisine bir daha ulaşılamaması üzerine ailesi kayıp ihbarında bulundu ve ormanda geniş çaplı bir arama çalışması başlatıldı. Ekipler, 4 gün sonra gece saatlerinde genç kadını donmak üzereyken çantasına ve montuna yalnızca 9 metre uzaklıkta buldu. Sağ olarak bulunması büyük bir umut olmuş, ailesi ve olayı takip edenler mutluluktan gözyaşı dökmüştü.
Ancak Gürel’in hastanede sağlık durumu aniden kötüleşti. Eşiyle kısa bir süre konuştuğu belirtilen Gürel’in kalbi durdu ve doktorlar müdahale ederek hayata döndürdü. Fakat vücudu bu süreci kaldıramadı ve bir gün sonra yaşamını yitirdi. Ece Gürel’in cenazesi Adli Tıp Kurumu’na gönderildi ve Müge Anlı’nın canlı yayınında yapılan açıklamada, Gürel’in ölüm sebebinin uzun süre aç ve susuz kalmaya bağlı olarak gelişen çoklu organ yetmezliği olduğu duyuruldu.
Ölümünün ardındaki detaylar hala tartışılırken, bazı sosyal medya hesaplarında olay hakkında spekülatif yorumlar yapılmaya başlandı. Gürel’in ölüm haberi sonrası Oğuzhan Uğur, sosyal medya hesabından yaptığı uzun bir paylaşımda hem medyanın hem de sosyal medya kullanıcılarının olay hakkındaki tutumuna sert tepki gösterdi. Uğur, Ece Gürel’in sağ olarak bulunmasının herkes için bir umut olduğunu, ancak ardından gelen trajik sonun herkesi derinden sarstığını belirtti.
“Sağ bulunması ‘müjde’ başlığıyla duyurulmuştu. Kaybolan insanların başına gelenler ve yüzdesi yüksek hazin sonları o kadar işlemişti ki içimize, Ece Gürel’in sağ bulunması zayıflayan iyi haber kasımızı tekrar çalıştırdı, afalladık” diyerek olayın toplum üzerindeki etkisini anlattı. Ancak asıl tepki gösterdiği nokta, olayın magazinsel ve spekülatif hale getirilmesi oldu.
“Bulunduğu an kayda girdi telefonlar, gözlerindeki donuk bakışları izlettiler bize, çektiği ızdırabın çığlıklarını dinlettiler. Söylendik ama şaşkındık iyi habere, kızamadık. İzledik söylene söylene. Sağlığına kavuşup yapacağı açıklamayla nasılsa hepsini unutacaktık. Geride bırakacaktık. Olmadı… Meğer bir kadının kurtuluşunu değil, hazin sonunu izletmişler bize. Kahroluyorum…” diyerek yaşanan trajedinin nasıl işlendiğini eleştirdi.
Oğuzhan Uğur, asıl büyük isyanını ise Gürel’in ölümüne dair ortaya atılan komplo teorilerine gösterdi:
- “Elbette şimdi sıra fahri X dedektiflerinde. ‘Cinler yaptı’ başlığıyla az evvel açılışı yaptı bazı hesaplar. Bazıları madde kullandığından neredeyse emin.
- Saldırıya uğradığını düşünenler de az değil. ‘Kadın başına parkta ne işi varmış’ diyenler de her zamanki gibi yerlerini almışlar.
“Olmazlarsa olmaz… Kim ne derse desin, gerçek ne olursa olsun. Muhtaç olduğumuz bir iyi haber daha kursağımızda kaldı. Fantastik tahminlerin dozu ne olursa olsun, yaşanan trajedinin gerçekliğiyle boy ölçüşemeyecek. Bir insanı, bir kadını daha kaybettik. Keşke haberler ilk attıkları ‘müjde!’ başlıklarıyla kalsaydı. Yine olmadı. Allah rahmet eylesin. Yakınlarına sabır dilerim.”
Bu sözleriyle, hem sosyal medyadaki dedikodulara hem de olayın farklı yönlere çekilmesine tepki gösterdi.